
Terapi süreci, normal ilişkilerden ve danışmanlıklardan daha farklı bir süreçtir. Terapi sürecinde, psikolog ile gelen danışan arasında bir bağ oluşur. Bu bağın sağlıklı olması ve güvenilir olması, terapi açısından en önemli faktörlerden biridir. Bunun sebebi, aslında terapi sürecinde temel iyileştirici tedavi metodunun güvenilir ve sağlam bir ilişki olmasıdır. Terapide, her ne kadar bir takım teknikler kullanılsa da, güvenli ve sıcak bir bağ oluşturulamayan terapist-danışan ilişkisinde teknikler her ne kadar doğru olsa da işe yarama ihtimali düşüktür.
Yukarıda terapinin temel tedavi sürecini etkileyen bağ sürecinden bahsettik. Bununla beraber, tedaviyi etkileyen bir diğer faktör kullanılan tekniklerdir. Günümüzde bir çok terapi ekolü vardır. Bu, aslında bize ekol sayısı kadar farklı yaklaşım olduğunu da gösterir. Kısa örnekler verecek olursak, davranışçı ve bilişsel terapilerde süreç çok daha kısa olur. Fakat bu terapi metodunda çok derin analizlere inilmez, insanın daha yüzeysel sorunları ile uğraşılır. Bununla birlikte, psikodinamik terapi gibi metodlarda gelen danışan çok daha derin bir şekilde analiz edilir ve psikodinamik terapide seans süreci çok daha uzundur. Fakat burada bir metod bir diğerinden iyi değildir; önemli olan, gelen danışanın yapısına hangisinin uygun olduğunu tespit edip danışanı da bu konuda gerekli olduğu kadar bilgilendirmektir.
Tabii, bütün bu süreçlerle beraber terapiye gelen kişinin yapısı da tedavi sürecinde psikolog kadar önemlidir. Çünkü terapinin yapısını metaforlaştıracak olursak, bir oda düşünelim. Bu odayı gelen danışan fark edemiyor, bilmiyor. Biz bu odayı, odanın içindeki duvarlar, pencereler, mobilyalar ve kapıyı tarif ediyoruz; o da önceden fark etmediği bu detayları müşahede ediyor. En son kapıyı tarif ediyoruz, yerini ve nasıl açması gerektiğini. Biz bunu tarif ettikten sonra danışanın bu kapıyı açması ve odadan çıkması onun elindedir.
Bütün bu değişkenleri maddelerle ifade edecek olursak:
1. Terapi Seanslarının Süresi:
Terapi seansları genellikle 45 ila 60 dakika arasında sürer. Bu süre, terapistin ve danışanın ihtiyaçlarına göre bazı değişiklikler gösterebilir. Seansın uzunluğu, terapi türüne ve kullanılan yaklaşıma bağlı olarak değişebilir. Örneğin:
• Kısa Süreli Terapi: Bazı terapi türleri, belirli bir sorunu ele almayı ve çözmeyi amaçlar, bu nedenle daha kısa sürede sonuç verebilir. Seanslar genellikle 45-50 dakika sürer.
• Uzun Süreli Terapi: Daha derinlemesine bir inceleme ve sürekli destek gerektiren durumlarda, seanslar genellikle 50-60 dakika sürebilir. Bu tür terapi süreçleri daha uzun vadeli olabilir.
2. Terapi Sıklığı:
Terapi seanslarının sıklığı kişisel ihtiyaçlara göre belirlenir, ancak genellikle haftada bir veya iki kez düzenlenir. İlk aşamada, terapist seans sıklığını belirlerken danışanın ihtiyacını ve terapi sürecindeki ilerlemeyi dikkate alır. Terapi süreci ilerledikçe, seans sıklığı azalabilir veya daha seyrek hale gelebilir.
3. Terapi Süresi:
Terapi süresi, danışanın terapiye başlama amacına, sorunun karmaşıklığına ve bireysel ilerlemeye bağlı olarak değişir. İşte bazı yaygın terapi türlerinin süreleri:
• Kısa Süreli Terapi: Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT) ve Çözüm Odaklı Terapi gibi yaklaşımlar genellikle daha kısa sürer. Bu tür terapi, belirli bir sorunu hedef alır ve genellikle daha hızlı sonuçlar sağlamayı amaçlar.
• Orta Süreli Terapi: Kısa süreli psikodinamik terapi ve bazı diğer terapötik yaklaşımlar, genellikle davranışçı trapilere göre daha uzun sürebilir. Bu süreç, belirli bir yaşam olayını çocuklukta yaşanılan deneyimleri veya sosyal ilişki sorunlarına odaklanır.
• Uzun Süreli Terapi: Psikodinamik Terapi ve Psikanaliz gibi uzun süreli terapiler, birkaç ay ila birkaç yıl sürebilir. Bu tür terapiler, daha derin kişisel farkındalık ve uzun vadeli değişim hedefler.
4. Seanslar Arasındaki Süre:
Seanslar arasındaki süre genellikle bir hafta veya iki hafta olur. Bu süre, danışanın yaşamında değişiklikler yapmasına ve terapide konuşulan konular üzerinde çalışmasına zaman tanır. Ayrıca, terapist ile danışan arasında düzenli bir temas sağlar ve terapi sürecinin sürekliliğini destekler.
5. Terapistin Rolü ve Danışanın Katılımı:
Terapist, danışanın ihtiyaçlarına ve ilerlemeye göre seans süresini ve sıklığını düzenleyebilir. Terapistin önerileri doğrultusunda esnek olmak önemlidir, ancak danışanın da sürece aktif bir şekilde katılması ve kendi hedeflerine odaklanması gerekmektedir. Danışanın seanslar arasında kendine zaman ayırması ve terapide konuşulan konular üzerinde düşünmesi süreci destekler.