
Stres, insanoğlunun ilk var olduğu günden bugüne kadar var olmuş bir kavramdır; çünkü stres, canlıların yaşamını sürdürebilmesini sağlayan yegane temel kavramlardandır. Örneğin, ilk avcı-toplayıcı dönemlerde insanlar sürekli olarak bir tehlike potansiyeli içerisinde yaşamlarını sürdürmüşlerdir. Ateş yaktıkları zaman "Acaba yırtıcı hayvanlara yakalanır mıyım?" veya avlanırken yaralanır mıyım?" gibi birçok soruyu ve endişeyi taşımışlardır. Ve bu stres, insanı canlı tutmuştur. Peki, ilk insanlarda devam eden bu durum neden bizde de devam etmektedir? Bunun devam etmesinin sebebi aslında potansiyel risklerin bitmeyip sadece şekil değiştirmesinden kaynaklıdır. Yani insan her zaman tehlikelerle karşı karşıyadır. Bu durumda yaşanılan stres, organizmayı yani insanı canlı ve dinç tutar. Fakat tabii ki, bu stresin olumlu tarafları olduğu gibi, stresin beraberinde getirdiği bir takım olumsuz etkileri de vardır; bunlar heyecanlanma, titreme, kızarma, yoğun endişeler vb. şeklinde sıralanabilir. Peki, insanı etkileyen bu yoğun stres nasıl geçer? İnsan bu stresten nasıl kurtulur, nasıl mücadele eder? Bunlar herkesin merak ettiği temel sorulardır. Öncelikle insan, kendisi için stresin gerekli olduğunu unutmamalıdır. Bununla birlikte, stresin insanı en çok yıpratan nedenlerinden biri de stresi kalıcı bir durum olarak değerlendirmekten kaynaklıdır. Kişi, bu durumun stres anının geçici olduğunu, kalıcı olmadığını kendisine telkin etmelidir. Ayrıca, strese olan bakış açısını da revize etmelidir. Burada yol ikiye ayrılmaktadır: stres veren, can sıkıcı bir olaydan ders ve tecrübe çıkarıp bir daha ne yapmamam gerektiğini de saptayabilirim veya stresin tamamen duygular üzerindeki can sıkıcı etkisi üzerine de odaklanabilirim. Buradaki bakış açısı yapılandırması tamamen kişinin kendi elindedir. Yani, stres nasıl geçer sorusunun cevabı da biraz da kendimizden geçmektedir; burada düşüncenin, duygu ve davranışların yönetimi üzerindeki etkisi unutulmamalı ve hayatımızı buna göre organize etmemiz gerektiği unutulmamalıdır. Bununla birlikte, düşünce yönetiminin haricinde stres yönetiminde önemli olan birçok aktivite yolu da vardır. Yürüyüş yapmak, koşmak gibi aktiviteler hem bedeni rahatlatır hem de zihni sakinleştirir. Derin nefes alma da stresle mücadelede kullanılan etkili tekniklerdendir. Bu tekniklerle zihni sakinleştirmek ve olumsuz düşüncelerden arınmak mümkündür. Ayrıca, sağlıklı bir yaşam tarzı benimsemek, düzenli uyku alışkanlığı edinmek, sağlıklı beslenmek ve sosyal ilişkileri güçlendirmek stresle başa çıkmada önemli rol oynar. Herkesin stresle başa çıkma yönteminin bir derece farklı olduğu unutulmamalıdır, buna göre herkes kendini daha iyi tanımalı ve yolunu oluşturmalıdır. Bunlara rağmen üstesinden gelemediğimiz durumlar varsa da profesyonel destek alınabileceği fikri de unutulmamalıdır.
#kayseripsikolog
kayseri psikolog