
Psikoterapi, danışan ve terapist olmak üzere iki kişinin karşılıklı olarak güvenli bir ortamda salt terapötik ilişki üzerine kurulmus bir sistemsel süreçtir. Psikoterapi sürecinde önemli olan faktörler arasında terapiye gelen kişinin terapiden beklentileri ve danışanın durumu önemlidir. Bununla birlikte, her terapist günümüzde kullanılan çeşitli yöntem ve tekniklerden yararlanmakla birlikte, her terapistin yaklaşım ve tarzı da yine kendisine özgüdür. Bu yaklaşım tarzlarının farklılığı, her terapi sürecinin birbirinden ayrılması anlamına gelmektedir. Terapinin temel dinamiğini oluşturan nokta burasıdır; terapist ve danışanı arasında kurulan köprüdür. Bu köprü, terapistin ince işçiliğiyle beraber, gelen danışanla empati kurarak titizlikle oluşturulan bir köprüdür. Bu köprünün oluşturulamaması halinde terapist ve danışanı ortak bir anlam dünyasında buluşamaz ve terapiden beklenen verim sağlanamaz.
Bu köprü kurulduktan sonra, metaforik olarak tanımlayacak olursak, terapist bu köprüden karşıya geçer ve o diyarları çok daha detaylı bir şekilde gözlemler ve vakıf olur. Terapistin danışanını daha detaylı bir şekilde tanımasından sonra ise terapist, danışanına çeşitli açılardan farkındalık oluşturmayı hedefler. Çünkü aslında danışanın hayat konforunu düşüren faktörlerden birisi, danışanın kendi hayatı içerisinde yaşamış olduğu bazı olayları yanlış yorumlaması ve çarpıtmasıdır. Bu aşamalarda terapist, danışanını daha detaylı bir şekilde tanıdıktan ve anlam dünyasını yeniden inşa ettikten sonra, danışanının hayat kalitesini arttırmayı amaçlar. Danışan, kendisini daha detaylı bir şekilde tanıdıktan ve anlam dünyasını yeniden inşa ettikten sonra, yaşamını daha düzenli bir şekilde organize etmeye başlar. Bu ve daha birçok sebep nedeniyle, psikoterapi süreci elzem bir süreç olup titizlikle yürütülmesi gereken bir süreçtir.
#kayseripsikolog
kayseri psikolog